HİTLER AVRUPASI VE YAHUDİ SOYKIRIMI
Geleneksel teoriye göre Avrupa
yahudilerinin yani Aşkenazi'lerin kökeni Fransa ve Almanya'nın
doğusundan daha doğuya yani Polonya ve Doğu Avrupaya göçen gerçek, yani
semitik yahudilerden oluşuyor. Avrupa yahudilerinin çoğunluğunu Doğu
Avrupa yahudileri oluşturuyor, yani daha çok Polonya Yahudileri. Bu
teoriye göre Batı Avrupa'daki veba salgını ve Haçlı Seferleri sırasında
yani 2. milenyum başlarında (1100'ler civarı), Fransa ve Almanya'nın
Batı bölgesi olan Ren bölgesindeki yahudiler katliama uğramıştı ve
kaçanlar Doğuya göç etmişti.
Oysa Arthur Koestler'in bahsi geçen
kitabında da belirtildiği gibi o sırada Almanya'nın batısında çok az
sayıda yahudi yaşıyordu ve doğuya bir göç olmadı hiç! Yahudiler kendi
bölgelerindeki güvenli bölgelere sığındılar.
Peki başta Polonya olmak üzere Doğu
Avrupa Yahudilerini oluşturan ve II. Dünya savaşına kadar gelen ve
Hitler tarafından kıyıma uğratıldığı söylenen Yahudiler nereden gelmişti
ve kökenleri neydi?;
19. Yüzyıl ortalarından itibaren
yapılan araştırmalar ve teorilere göre bu yahudiler gerçek yahudi yani
semit değillerdi! Ari ırkın kökeni sayılan Kafkasyadan gelen 7. ve 10.
yüzyıl arasında Karadenizin kuzeyinde Kiev(kuyuev) ile Hazar denizi
arasında büyük ve çok güçlü bir imparatorluk kuran HAZAR TÜRK
krallığınin soyundan geliyorlardı. yani bu yahudiler semit soyundan
gelen gerçek yahudiler değil TURAN-TÜRK soyundan gelen Türkçe konuşan
sonradan din olarak museviliği benimsemiş bir milletin soyundan
geliyorlardı.
Bu teoriyi 19. yüzyıldakileri
saymazsak ilk olarak 1940'lı yıllarda kendisi de bir Hazar Türk yahudisi
olan ve daha sonra katolikliğe dönen Benjamin Freedman dile getirmişti.
Daha sonra bu konu yine kendisi de bir Türk Hazar yahudisi olan
eski komünist Macaristan doğumlu İngiliz vatandaşı Arthur Koestler
tarafından yazılan ünlü 'Onüçüncü Kabile' kitabında dile
getirildi ve büyük sansasyon yarattı. Diğer önemli bir kaynak da Kevin
BROOK'un "Hazar Yahudileri" kitabıdır.
(Bu konularda Cengiz Özakıncı'nın
'Derin Yahudi Siyon-Türk Zelda' kitabını tavsiye ederim.)
Günümüzde bu teori artık geniş bir kabul
görmekte ve şu an Dünyada hararetli bir şekilde tartışılmaktadır;
Buna göre Türk soyundan gelen Hazarlar
700'lü yıllarda Kafkasyanın Kuzeyinde Karadenizin Batı kıyılarında çok
güçlü bir imparatorluk kurdular. Hazarlar savaşçı ve fizik olarak çok
güçlü, güzel insanlardı (çoğunlukla sarışın ve mavi gözlü).
O tarihlerde güneyde Müslüman Arapların
devleti daha Batıda Hristiyan Bizans devleti vardı. Bu iki din ve devlet
arasında sıkışan Hazarlar siyasi bir karar alarak Musevi dinini
benimsiyorlardı (740 yılları) ( Bazı tarihçilere göre sadece kral ve
çevresi museviliği seçti, ama genel görüşe göre kralla birlikte halkın
çoğunluğu bu yeni dini benimsedi. Halkın arasında azınlık olarak
Müslüman ve Hristiyanlar da vardı) daha sonra musevilik iyice revaç
bularak Hazarları tam olarak kuşattı. Hazarlar savaşçı bir millet
olmakla beraber aynı zamanda ticaretten çok iyi anlayan Asya ile Avrupa
arasında ticaret köprüsü kuran bir kavimdi. Arapların Kafkasyanın
Kuzeyine İslamı yaymasını Hazarlar durdurmuştu. bazı tarihçilere göre
gerçek Semit Yahudiler Hazarlar ile temas kurarak onların Museviliği
seçmesine neden olmuşlardı. böylece Yahudiler Dünya Yahudiliğini
koruyacak çok güçlü bir orduya sahip olmuşlardı
2. Milenyumun başlarında 1000 yıllarında
Hazar krallığı Ruslar tarafından yıkıldı. (Oysa Hazar Krallığı
kurulduğunda daha Rusya diye bir devlet tarih sahnesinde yoktu!) bundan
sonra bir süre daha bu bölgelerde Hazarlar yaşadıysa da büyük çoğunluğu
Batıya doğru göçmeye başladı ve o zamanki Polonya-Litvanya topraklarına
yerleştiler. Polonyalılar tarafından çok iyi karşılandılar. Hazarlar
başta Polonya olmak üzere Ukrayna ve Orta Avrupa ülkeleri olan
Macaristan (( bir Türk kavmi olan Magyarlar Hun kökenli olup(İngilizce
Hungary, Macarcada bir çok Türkçe kelime olup en yaygın erkek ismi
Attila'dır) Hazarlarla akrabaydı.)), Avusturya, Almanya, Romanya vb.
gibi ülkelere göçerek yerleştiler.
Daha sonra Ukraynalı Kozak kralının
Hazar ülkesinde geride kalan Hazar köylerine hücum etmesi üzerine bu
Hazarlar da Polonyaya göç edince, kıtlıktan, Polonyadaki Hazarlar
kütleler halinde Macaristan ve Avusturyaya göç etmeye başladılar. bu
göçler II. Dünya savaşına kadar sürdü.
Bu arada Polonyaya gelen diğer göçmenler
Almanlardı ve kültür bakımından üstündüler. Hazarlar burada ticari
kabiliyetlerini kullanarak ticaret yapıyorlardı. Dil olarakta Almancaya
önem verdiler. Bu arada bazı gerçek yahudiler de Hazarların ticari
kapasitesinden ve museviliği yaşama arzusundan etkilenerek Polonyaya
geldiler. Bunlar kültür bakımından daha üstün Alman Yahudileriydi ve
Hazarların dini bakımdan eğitimlerine yardımcı oldular. Zamanla hazarlar
bir Almanca-İbranice-Slavca karışımı olan ve İbranice harflerle yazılan
YİDDİSH dilini konuşmaya başladılar.
Evet kısaca Alman (Aşkenazi) yahudisi
denilen ve bir yanılsama olarak Almanya ile bir alakası olmayan Avrupa
yahudilerinin hikayesi böyle.
Dolayısıyla Dünyadaki gerçek Yahudiler
Türkiye, Kuzey Afrika, Akdeniz kıyıları, İngiltere, Fransa ve
Almanya'nın batısında yaşayan yahudilerdi ve bunlar azınlıktadır.
Avrupa'nın Doğusunda ve Rusyada yaşayan yahudilerin % 95'i Türk Hazar
kökenlidir ve semitik gerçek Yahudilerle uzaktan yakından bir kan bağı
mevcut değildir.
Bundan dolayı Hitlerin toplama
kamplarında toplanan ve kırılan Yahudiler Türk Hazar
Musevileridir...!?...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder